Geride bıraktığımız iki yıl içinde Kamu Avukatları adına çıkan bütün seslerin İstanbul Barosu kaynaklı olmasını sağlamaya çalıştık. Ancak bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle de ek gösterge sorunu ile ilgili tartışmalarda avukatların gündem dışı kalmasına ilişkin itirazlarımızın önümüzdeki dönem içinde çok önemli olacağı kanısındayız. Başka mesleklere ilişkin 1600 ek göstergenin ‘‘seçim vaadi’’ olarak ifade edilmesi karşısında, İstanbul Barosu tarafından kamu avukatları adına yükselttiğimiz talebin karşılık bulmasını sağlayacağız.
Buna ek olarak;
- Kamu avukatlarının yargıç ve savcılardan farklılaşan özlük hakları sorununun çözümü,
- Vekalet ücretlerinin paylaştırılmasındaki sorunlara ilişkin çözümler,
- Teftişlerinin hukukçu olmayan kişilerce yapılmakta olmasına dair sorunların çözümü,
- Aidatlarının çalıştıkları kurumlarca ödenmesi,
- Hukuki bilgi gerektiren konulardaki kamu avukatının statüsünün tayini, yeni dönemin en temel meşguliyet alanı olacaktır.
Bu çalışmaların büyük ölçüde yasa değişikliği gereksindirmesi karşısında özel bir strateji tayini zorunlu idi. Bu bağlamda geçtiğimiz yıllar boyunca Baromuzda güçlü bir örgütlenmeyi sağladığımızı düşünüyoruz.
Şimdi bu örgütlenmeyi, bir ölçünün de ötesine taşıyarak ‘‘baskı unsuru’’ olma hedefini Ankara üzerinde oluşturan yeni çalışmalar yapılacaktır.